Bu Blogda Ara

31 Aralık 2016 Cumartesi

MÜNACAT DUASI(GÜLBENGİ)

Bu gün sizlere çok hoşuma giden bu duayı paylaşmak istedim. Esirgeyen Bağışlıyan Allah’ın Adıyla Ey yüce Allah’ım Sana hamd olsun ki bizleri sana kul, Habib’in Muhammed Mustafa’ya ümmet Ali’yyül Murtaza’ya talip ve soyuna taraf kıldın Yarabbi. Hatice-i Kübra ve cennet Seyyidesi Fatma-tül Zehra’nın Hürmetine, rahmetini bizlerden esirgeme Yarabbi. Rahman ve rahim olan adın yüzü suyu hürmetine, İmam Hasan ve şehitler şahı İmam Hüseyin’in sevgisi ile gönüllerimizi nurlandır Ya ilahi. Hüseyin ve Zeynep’in hakkı hürmetine, bizleri onların dostlarından ve izleyicilerinden Pir Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli saklaya, bekleye, göre, gözete, neyleyim, ne diyeyim dedirtmeye… Hastalara şifa, dertlilere deva, evlat isteyene hayırlı evlat, devlet isteyene hayırlı devlet ihsan ede. Deryada, denizde, sahrada, çölde, girdapta, zorda kalıp da ya Ali çarımıza yetiş diyenin,carına, imdadına yetişesin. Darda buğda koymayasın. Ya ilahi Eşimizin, dostumuzun, talibimizin, cemi cümlemizin ağız tatları bozulmaya.Elem keder görmeyeler. Ali’nin inayetinden Muhammed’in şefaatinden mahrum kalmayalar. Âlimlerin, Kamillerin, Ariflerin, Pirlerin himmetine nail eyle. Nuru Neb-i Kermi Ali Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli Gerçeğe hüü.

30 Aralık 2016 Cuma

Uyan Sunam Uyan Derin Uykudan Türküsünün Hikayesi


Türkülerimizin hepsinin ayrı bir hikayesi var. Bu gün ki türkümüzün hikayesi baya bi buruk. Buyrun okuyalım:

Türkünün yazarı Fahri KAYAHAN; eşi Suna’ya aşıktır. Bu aşk o denli büyük ki, o zamanlar ayıp karşılanmasına rağmen eşine seni seviyorum diyebilmiştir rahatlıkla. O zamanlarda kadınlar hamamda eğlence düzenleme kültürü vardır. Suna da bir gün hamamdayken yakın arkadaşı Neriman, Suna’nın sırtındaki beni görür. Kocasına bundan bahseder. Aradan zaman geçer, Fahri  Neriman’ın kocasıyla karşılaşır. Tartışmaya başlarlar. Neriman’ın kocası ‘’ ben senin karının sırtındaki beni biliyorum’’ der. Fahri’nin içi içini yer. Gider Suna’ya olanları anlatır. Suna olanı biteni anlatır. Lakin Fahri’nin aklında sürekli bu konu kalmıştır. Bir akşam sofrada tartışırlar ve Fahri evden gider. Sabah geldiğinde o korkunç manzarayla karşılaşır. Suna kendini asmış ve bir not bırakmıştır. ‘’ kusura bakma beyim ama kaç gündür kafanda dönen soru işaretinin sebebini bilmekteyim ve kendimi temize çıkarmak için başka yol bulamadım. Şunu bil ki sana hiç ihanet etmedim…’’


İşte türkünün çıkış hikayesi budur can dostlar. Tufan ÖNER yorumuyla dinlemenizi rica ederim.

29 Aralık 2016 Perşembe

Dûaz-ı İmam

Hak Muhammed resule ve onun sevdiklerine hitabendir. Genellikle ulu orta okunmaz. Semah eşliğinde mutlaka bir dede tarafından okunur. Tek tek isimler anılır ve yorumlanarak okunur. 2 türlü semah dönülür. Birincisi Kırklar semahı, ikincisi Kerbela semahıdır. Bunun dışındakiler folkloriktir.
Dûaz-ı Imam' a bir örnek :

Üryan Büryan Vardım Pir Dergahına
Medet Ya Muhammet Ya Ali Diyerek
Gönül Verdim Gönül Şahlar Şahına
Hünkar Hacı Bektaş Veli Diyerek
İmam-ı Hasandır Hubların Başı
Hüseyin Der Akar Gözümün Yaşı
İmam Zeynel Sabredenin Yoldaşı
Ağlasam Gülerler Deli Diyerek
Meylim Gıblegahım Muhammet Bakır
Kırkların Bağında Bülbüller Şakır
Cafer-Ü Sadık'a Talibim Şükür
İkrar Verdim İkrar Beli Diyerek
Musa-i Kazım Dır Mazlumlar Şahı
Aliyyül Rıza Dır Şahın Ervahı
Şah Taki Naki'ye Çekerim Ahı
On İki İmamın Gülü Diyerek
Hasan-Ül Askeri Ol Ali Aba
Muhammet Mehdiye Mest-Ü Merhaba
Serin Koymuş Serin Mahzuni Baba
Yol Muhammet Ali Yolu Diyerek.

Neşet Ertaş' tan bir kesit

Bir gün Neşet Ertaş bir beyfendiyle tanışır. Türkü okur. Bu bey sesini çok beğenir ve onu radyoya götürür. Eğer kabul edersen sana iş ayarlayayım, bizimle çalış der. Neşet Ertaş teklifi kabul eder. Ve Ahu gazinosunda türkülerini okumaya başlar. Zamanla tanınarak radyolarda türkü okumaya başlar. Bir gün gazinoda Leyla  ile tanışır. Aşık olur. Evlenmek ister. Çok sevip saygıda kusur etmediği babası her nekadar karşı çıksa da Leyla'yla evlenir. 3 çocukları olur. Fakat daha sonraları ayrılırlar. Hepimizin bildiği yazımı kışa çevirdin Leyla'm türküsünün çıkış hikayesini okudunuz. Bende kendimce seslendirdim. Dinleyip yorum yapmanızı rica ederim.
Tufan ÖNER leylam

28 Aralık 2016 Çarşamba

Bağlama

https://m.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=u4iZDGmmJVo
BAĞLAMA
Bağlama ve ailesi olan sazlarla tanışmak için öncelikle bu sazların atası olarak bilinen Kopuzun tanınması gerekir. İlk olarak, su kabağının üst kısmına ince deriler gerdirip sap ilave etmişler ve kiriş tellerini deri üzerinden geçirerek sesin daha net çıkması sağlanmıştır. Parmak veya mızrap türünden maddelerle çalınan çeşitlerine de Kopuz adını vermişlerdir. Kopuz mızraplı sazların atası olarak bilinmektedir. Kopuz, daha sonraları su kabağı yerine armuda benzer şekilde çeşitli ağaçlardan oyularak yapılmış, üzerine yine deri gerilmiş, kiriş teller takılarak uzun yıllar çalınmıştır. Daha sonraları da derinin yerini ağaç, kiriş tellerinin yerini ise metal teller almıştır. Mızraplı sazların atası olarak bilinen Kopuz, Türklerin en eski sazlarından biridir. En az 1500 yıl kullanılmış olan bu ünlü mızraplı saz, bugün yerini Anadolu’da bağlama ve türevi sazlara bırakmıştır.


Bağlama; Türk Halk Müziklerinde, türkülerimizde, deyişlerimizde yaygın olarak kullanılan telli bir sazdır. Kullanım şekline göre mızrap veya parmakla çalınmaktadır. Parmakla çalma Şelpe ve dövme olarak çeşitlere ayrılır (benim hayranı olduğum ama hala tam olarak öğrenemediğim tekniktir şelpe  ).  

27 Aralık 2016 Salı

Türkü

Türkü, bir ezgi ile söylenen halk şiirlerinin her çeşidi için söylenen isimdir. Türkü sözcüğü, Türk adının sonuna, "î" ekinin getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. "Türkî", Türk'e özgü anlamındadır.
Türkünün belirli bir şekli yoktur. Bir koşma, bir semai, bir destan ya da herhangi bir halk şiiri türkü ezgisiyle söylendiğinde türkü olur. Bu sebeple türkü tipinin en belirgin özelliğidir melodisi. Türküler hece ölçüsünün her kalıbıyla söylenir. Yani hece sayısı itibariyle bir sınırlama yoktur.

Türkülerin çoğunluğu anonimdir ya da ağızdan ağıza söylenirken söyleyeni unutulmuştur. Türküler bu şekilde halkın malı olurlar ve halkın her kesimine hitap eden sanatçılar tarafından albümlerde, konserlerde ve canlı performanslarda kullanılan yaygın bir müzik türüdür. Türküler çoğu kez, doğa olayı ya da bir kahramanlık karşısında doğar, söylenir ve yayılırlar.

Hoşgeldiniz

Merhaba sevgili okurlarım. Bu blogu sizlere türkülerimizi anlatmak, bilgiler vermek ve amatörde olsam çalıp söylediğim türküleri ve deyişleri paylaşmak için açtım. Umarım beğenirsiniz ve birlikte güzel paylaşımlar yaparız. Saygılarımla 😊

https://youtu.be/u4iZDGmmJVo