Türkülerimizin hepsinin ayrı bir hikayesi var. Bu gün ki
türkümüzün hikayesi baya bi buruk. Buyrun okuyalım:
Türkünün yazarı Fahri KAYAHAN; eşi Suna’ya aşıktır. Bu aşk o
denli büyük ki, o zamanlar ayıp karşılanmasına rağmen eşine seni seviyorum
diyebilmiştir rahatlıkla. O zamanlarda kadınlar hamamda eğlence düzenleme
kültürü vardır. Suna da bir gün hamamdayken yakın arkadaşı Neriman, Suna’nın
sırtındaki beni görür. Kocasına bundan bahseder. Aradan zaman geçer, Fahri Neriman’ın kocasıyla karşılaşır. Tartışmaya başlarlar.
Neriman’ın kocası ‘’ ben senin karının sırtındaki beni biliyorum’’ der. Fahri’nin
içi içini yer. Gider Suna’ya olanları anlatır. Suna olanı biteni anlatır. Lakin
Fahri’nin aklında sürekli bu konu kalmıştır. Bir akşam sofrada tartışırlar ve
Fahri evden gider. Sabah geldiğinde o korkunç manzarayla karşılaşır. Suna kendini
asmış ve bir not bırakmıştır. ‘’ kusura bakma beyim ama kaç gündür kafanda
dönen soru işaretinin sebebini bilmekteyim ve kendimi temize çıkarmak için
başka yol bulamadım. Şunu bil ki sana hiç ihanet etmedim…’’
İşte türkünün çıkış hikayesi budur can dostlar. Tufan ÖNER
yorumuyla dinlemenizi rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder